24 Haziran 2015 Çarşamba

Çiçekler Açan Galata

Bugünümüzü Galata'ya, sokaklarına ayırdık kızlarla. Biraz keşfe çıktık. Sonuna kadar da değdi! Kulesi ayrı dar sokakları ayrı güzel bu semtin. İstanbul'a aşkla bağlı olanların da olmayanların da gözde yerlerinden, yaşadığını hissettiriyor insana. Graffitisi olsun, eski kapıları olsun... 


Güzel insanları olsun. İstanbul'a sevdalı değilim ancak buralar beni kendime getiriyor, yaşadığımı hissettiriyor. Kafamı kaldırıp yukarılara bakmak, bir yerleri incelemek mutluluk veriyor. 
Ki bu sevdiğin, eğlendiğin arkadaşlarınla olunca çok daha güzel. 
Hem gülüyorsunuz, hem fotoğraf çekiyorsunuz. 
Ve... Sonunda gelip bir kafede soluklanıyorsunuz! 


Mahmure Cafe! Küçük, minimal, bir o kadar da hoş. İçtenliğini en güzel yansıtan Galata'daki bol kafelerden biri. Bir soğuk limonatayla kendinizden geçiyorsunuz. İnsan her gün yaşasam diyor ama... Veda vakti. 
Veda edip evlere dağılıyoruz sakince...
Ve ben de yazıma.

Bol bol sevgiciklerimle!

21 Haziran 2015 Pazar

Çiçekler Açan Ramazan!

Ramazan babaannemdeyken huzur veriyor bana. O eski şeklini hiç bozmamış, kapılarda yufka açıp iftara yemek yetiştiren teyzeler, kalabalık sofralar buralarda hâlâ var. 
Biraz da yüz yüze dönme zamanı Ramazan, bu yüzden seviyorum. Oruç tutsan da tutmasan da 'şükür' diyorsun. 'Amin' diyorsun. Biraz temizlenmene yeter de artar bu sözcükler. 
Kaç kitap, kaç film bitirdim bilmiyorum şu Ramazan'ın 4 gününde. Her gün bana ayrı bir şey katıyor. Bir film beni alıyor, dünyanın diğer ucuna fırlatıyor, etkisinde kalmam için zorluyor sanki. Bu yazımın sonunda bir film önereceğim. Gerçi en iyi filmler arasında olduğuna adım gibi eminim. Ama yine de izlenildiyse bile, tekrar izlenilsin, hayatın sıradanlığı, yapmacıklığı, bir yerlere koşturma telaşı, insanların içinde bol bol bulunan 'koyun yaşamcılığı' gitsin yerine doğanın, hayatın magması, asıl noktası gelsin. 
Into The Wild. 
Çeviri adıyla Özgürlük Yolu.
Beni fazlasıyla etkisinde bırakıp peşinden sürükleyen bir film, gerçek bir hayat. 
Evet, bazen iki saatlik bir film bile gözünüze taktığınız o at gözlüklerinden, içinize yerleştirilmiş monotonluktan kurtulmanıza yetiyor.
Filmin ana fikri içinde bir cümlede saklı. Ana fikri bulup fikrinize yerleştirmeniz dileğiyle. 
Filmden sevdiğim sözcükler işte: 
"İnsanları daha az seviyorum diyemem, ama doğayı daha fazla"


Musmutlu, kendinizi huzur içinde hissettiğiniz Ramazanlar olsun! 


16 Haziran 2015 Salı

Çiçekler Açan Dost

Herkese kolay kolay dost denmez öyle. Birkaç değerli insan var bu sözcüğü ağzıma ve kalemime almamı sağlayan. Onlardan biriyle birlikte düşündük ve gülüştük bugün! 
Canımın ardı, çoğu şeyimi beraber yaptığım, 'kız kardeşim' unvanını rahatça alabilen, pamuk kalpli bir insan. 
Onunla her şey çok daha eğlenceli! 
Bütün gün gezmek, bir şeyler okumak, dedikodu yapmak(!), gülmek, ağlamak, doyasıya sohbet etmek... Çok gelmez insanın karşısına böyle insanlar. Geldiğinde de değerinin bilinmesi gerekir. 



Keyifli bir günden, bu keyifi en güzel şekilde yansıtan bir fotoğraf. Laklak yaparken... Canımın cananıyla birçok gülüşmelerimizin olması dileğiyle... Güzel dostlara sahip olmanız, güzel insanlarla karşılaşmanızı tüm kalbimle umuyorum! 

14 Haziran 2015 Pazar

Çiçekler Açan Düğün Gecesi

Biraz trafikle boğuşsak da sonunda vardık mekana. 
Çok güzel, denize karşı, 'keşke slow müzikler çalsa' dediğimiz, düğüne yakıştıramadığım ancak harika bir yer. 



İşte mekan, ben ve elbisem! Bu gece yaza zıt olarak siyaha büründüm. Slow bir süsleniş. Eğlence başlasın! 

Çiçekler Açan Düğün

Bugün üvey annemin kardeşinin düğünü var! 
Bu nedenle sabahtan babamın evine geldik, ne giyindiğimi neler yaptığımı anlatacağım buraya! 
Biraz da canım sıkıldıkça yazmış olacağım. 
Düğün denince aklıma çiçekler geliyor benim. Özellikle yaz düğünlerinde! Hava güneşli, ev kalabalık, yüzler hüzünlü ve yorgun gülüceklerle bezenmiş. Umarım çok mutlu olurlar diyerek bitiriyorum yazımı. Akşam kıyafetin ve yerin fotoğrafını buraya koyacağım. Dediğim gibi sıkıntımın, içimin dolmuşluklarının sıçrayacağı bir yer burası. Yaşasın!

13 Haziran 2015 Cumartesi

Çiçekler Açan Giriş

'...
Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da
Çiçek açsın ruhunuz.'
Güzel insanların yazdığı güzel sözler ile başladım ilk yazıya.
Ben de içimdeki bin bir farklı insanın düşünceleri biriktiğinde kendimle harmanlayıp buraya yazacağım o düşünceleri. Kimse okumayacaktır belki de görülmeyecektir bile. Ancak bana ait bir yer oluyor artık. Bu nedenle seviniyorum.
Yaşım yok benim, yaşadıklarım var. Hem de yaşım yokken yaşadıklarım. Herkes gibi.
Narin, güzel şeyleri döksün parmaklarım,
narin, güzel şeylere şahit olsun bakan gözler.
Şevkle,