21 Haziran 2015 Pazar

Çiçekler Açan Ramazan!

Ramazan babaannemdeyken huzur veriyor bana. O eski şeklini hiç bozmamış, kapılarda yufka açıp iftara yemek yetiştiren teyzeler, kalabalık sofralar buralarda hâlâ var. 
Biraz da yüz yüze dönme zamanı Ramazan, bu yüzden seviyorum. Oruç tutsan da tutmasan da 'şükür' diyorsun. 'Amin' diyorsun. Biraz temizlenmene yeter de artar bu sözcükler. 
Kaç kitap, kaç film bitirdim bilmiyorum şu Ramazan'ın 4 gününde. Her gün bana ayrı bir şey katıyor. Bir film beni alıyor, dünyanın diğer ucuna fırlatıyor, etkisinde kalmam için zorluyor sanki. Bu yazımın sonunda bir film önereceğim. Gerçi en iyi filmler arasında olduğuna adım gibi eminim. Ama yine de izlenildiyse bile, tekrar izlenilsin, hayatın sıradanlığı, yapmacıklığı, bir yerlere koşturma telaşı, insanların içinde bol bol bulunan 'koyun yaşamcılığı' gitsin yerine doğanın, hayatın magması, asıl noktası gelsin. 
Into The Wild. 
Çeviri adıyla Özgürlük Yolu.
Beni fazlasıyla etkisinde bırakıp peşinden sürükleyen bir film, gerçek bir hayat. 
Evet, bazen iki saatlik bir film bile gözünüze taktığınız o at gözlüklerinden, içinize yerleştirilmiş monotonluktan kurtulmanıza yetiyor.
Filmin ana fikri içinde bir cümlede saklı. Ana fikri bulup fikrinize yerleştirmeniz dileğiyle. 
Filmden sevdiğim sözcükler işte: 
"İnsanları daha az seviyorum diyemem, ama doğayı daha fazla"


Musmutlu, kendinizi huzur içinde hissettiğiniz Ramazanlar olsun! 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder